Vincent Van Gogh “Sainte Marie’den Sahilde Balıkçı Tekneleri”, Van Gogh’un çalışmalarının son dönemlerinde boyanmış suluboya resimleri, tüm dünyadan kopma, yalnızlık ve hatta bazı trajedilerle doludur. Bütün bunlar sanatçının akıl hastalığı ile bağlantılıdır. İç durumu tuvallerine yansıdı. Sanatçı esas olarak neredeyse tüm tasarruflarını harcadığı yağlı boyalarda çalıştı.
1888’de “Sainte Marie’den Sahilde Balıkçı Tekneleri” resmini tuval üzerine yağlıboya ile boyadı ve aynı yıl yazarın bu eserinin kopyası aynı isimle yazıldı, ancak suluboya ile boyanmıştı. Resmin bu yaratıcı kopyası, sanatçının yaratıcı aramalarından bahsederken, Van Gogh’un çalışmalarının incelenmesinde de büyük ilgi görüyor. Yağda yazılmış olan seçenekten çarpıcı bir fark, renklerin olağanüstü parlaklığıdır. Böylece resim dekoratif hale gelir. Resim yaparken, sanatçı suluboya ile çalışma tüm tekniklerini kullanır.
Arka plan, renklerin renk tonlarında fark edilen ham teknik kullanılarak boyanır. Teknelerin direkleri ve gövdeleri bir kerede zengin renklerle “la prima” olarak yazılmıştır. Bazı yerlerde, sır tekniği, renk efektini arttırmak için ince sulu boya katmanları görülebilir. Dekoratif görüntü sayesinde, tekneler sarı kuma kazılmış gibi görünüyor.
Sanatçı, tuvaldeki versiyonda bulunan altın sandıkları tasvir etmiyor. Resim, suluboya resim için tipik olan görüntünün tazeliğine ve hafifliğine sahiptir. Saf renkler göze hoş gelir. Resmin önceki versiyonu yalnızlık ile doluysa, suluboya kopyası daha neşeli görünüyor, tekneler uzun bir yolculuğa çıkmaya hazır gibi duruyor, sadece ıssız plaja yelken açıyor. Resmin ipek kumaş üzerine basılmış olan bu versiyonu, bir eşarp veya eşarp şeklinde kıyafetlere bir aksesuar olabilir. İç mekanda, resim uzak seyahatleri anımsatan harika bir parlak nokta olacak.