“Bir hale ile sembolik otoportre” veya “Otoportre-grotesk”, 1889’da sanatçı tarafından yaratıldı ve sanatçının Breton dönemini ifade ediyor.
Eserin yaratılış hikayesi dikkat çekicidir. Bir zamanlar Le Pudaldeau’daki sıradan bir küçük konukevi Gauguin’i arkadaşlarıyla ağırladı. Otelin sahibi, misafirleri arasında sanatçılar olduğunu öğrenerek, duvarlarını ve mobilyalarını resimlerle süslemelerini istedi. Gauguin kendisi için bir meşe gardırop seçti ve kapısında, karmaşık sembollerle dolu olağandışı bir portre yarattı.
Gauguin, yüzünü hafifçe dikkat çeken bir sırıtma ve kurnaz bir görünüme katlanmış dudaklarla, iki renkli bölgenin – kırmızı ve sarı-turuncu – parlak bir arka planında, bir tarafa bakıyor.
Bugün, Fransız ressamın eseri ve sanatsal mirası kapsamlı bir şekilde incelenmiş ve araştırılmış ve yazarın bu tür sembolizme gerçekten yatırım yapıp yapmadıkları veya farklı türde bir alegori olup olmadıkları bilinmese de birçok çalışmaya ilginç yorumlar verilmiştir.
Öyle ya da böyle, genellikle iki renk bandının iki kutupsal karşıt dünya olduğu kabul edilir: kırmızı – gerçek hayat, dünyevi; sarı ilahi mührün parlaklığıdır. Aralarında Gauguin var. Yılan ve elmalar cazibenin İncil sembolüdür ve sanatçının başının üstündeki hale, şüphesiz yüksek bir amacı gösterir.
Sanki yazar, bir kişinin beyaz ve siyahın, göksel ve dünyevi bir kavşakta iken karşılaştığı çelişkiler hakkında felsefe ediyormuş gibi.
Tüm resim derinlikten yoksun, düzlemsel bir görüntü görüyoruz. Parlak renkler, Tahiti resimlerinde bir çıkış yolu bulacak dekoratifliğe eğilimi gösterir.