Bu sanatçı en yetenekli biri olarak kabul edilir. Ünlü resimlerinden biri, 1912’de genç, enerjik bir ressam olarak Rus doğanın tuvalinde kendi benzersiz ifade yollarını arayan Boğucu-Kış. Bu resimde kış mevsiminin eğlencesini görüyoruz. Ona baktığımızda, kendimizi bir kar beyazı masalında buluyoruz ve bence bu masal, kar beyazı halı ile dünyayı ve her şeyi karanlıkta süsleyen kar tarafından yaratılıyor.
Resimde, sanatçı köyün eteklerini yakaladı. Kış manzarasının tüm güzelliği, snowdrift’lerde değerli kristalleri döken parlak güneş tarafından aydınlatılır. Resmin arka planı köy evleri tarafından işgal ediliyor ve arkamızda yoğun ama karlı bir orman görülüyor. Sanatçı tüm ağaçları kar beyazı cüppelere giydirdi ve tapınağın tasvir edilen kubbesi bile karın altından zar zor görülebilir.
Resmin ön planı, suyu çatırtı donlarından donmuş bir gölet. Bu gölette yerel çocuklar bir buz pateni pisti yaptı. Kıyıdan yetişkinler ve yaşlılar çocukları izliyorlar ve bana öyle geliyor ki, gençliğini ve gençliğini hatırlıyorlar, sanki kendileri günler ve geceler için bir kızakta binip kartopu atabiliyorlar. Gölette, çocuklar kışkırtıcı karda oynarlar, çoğu karda yürür. Resmin bir kadını tasvir ettiğini gördüm, küçük çocuğuyla havuzdaki pistte acele ediyor.
Bu resim neşe ve eğlence ile doyuruldu. İnsanlar mutlu görünür, çocuklar sevinçle eğlenir ve eğlenir. Hemen atmosferine dalmak, yakın olmak, paten giymek ve devam etmek ya da kartopu yapıştırmak ve hava kararana kadar yerel çocuklarla oynamak istiyorum. Bu resmi de beğendim çünkü en sevdiğim sezonu tasvir ediyor. Kar beyazı kıyafeti için kışı gerçekten çok seviyorum.