Bu tuval, Anyer’den biraz daha yukarı akışta bulunan Courbois kasabasındaki Seine’yi tasvir ediyor. Temaların yakınlığı ve coğrafi “ciltlemeler” ile resmi “Anyer’de Yüzme” ile karşılaştırmanızı sağlar. Hem burada hem de orada, ön plan nehir bankasının diyagonaliyle özetlenir ve uzak köprü ufuk çizgisini vurgular. Ayrıca, her iki eser de bir durgunluk atmosferi, donmuş bir zaman hissi ile ilişkilidir. Farkları, tabiri caizse, sadece “iklimsel” dir.
Bir durumda, sıcak güneşli bir gün, diğerinde – soğuk şeffaf bir sonbahar. Gelen ışık hala çimlere uzun gölgeler atıyor, ancak tuval üzerindeki figürler silüetlere indirgeniyor. Bu resim için Sera, bir köprü ve bir nehir kıyısının bir bölümünü tasvir eden iki eskiz yazdı. Görünüşe göre Sera, resmin üst kısmı için ön çizimler yapmadı. Burada bulunabilecek yazışma izleri bu varsayımdan yanadır. Kavisli ağaç dalları, bileşimin geri kalanının dikey şeklini hizalamak için kullanılır. Daha sonra, bu teknik resim “Geçit Töreni” nde Sera uygulanacaktır.
Uzak formlar son derece şematik olarak iletilir. İki binicili bir tekne sadece üç kısa sıra halinde gösterilmiştir. Sera’nın figürleri kesinlikle mankenlere benziyor. Dolayısıyla bu ilke, sanatçının eserinde başka hiçbir yerde korunmaz. Adam yanında duran direklerden biri kadar cansız ve hareketsiz görünüyor. Kükürt, empresyonistlerin sudaki yansımalara olan bağlılığını paylaştı.
Burada yelken birçok nokta kullanılarak yazılmıştır. Yelkenlerin sudaki yansımasını gösteren birçok nokta çok daha “seyrek” tir. Ayrıca, her iki eser de bir durgunluk atmosferi, donmuş bir zaman hissi ile ilişkilidir. Farkları, tabiri caizse, sadece “iklimsel” dir. Bir durumda, sıcak güneşli bir gün, diğerinde – soğuk şeffaf bir sonbahar. Gelen ışık hala çimlere uzun gölgeler atıyor, ancak tuval üzerindeki figürler silüetlere indirgeniyor.