Jacopo Tintoretto “Danae” tarafından resim. Resmin boyutu 142 x 182 cm, tuval üzerine yağlıboya. Sanatçı, Danus ve Zeus’un eski efsanesine dayanan ve altın yağmur şeklinde nüfuz eden klasik bir kompozisyon tasvir ediyor.
Tintoretto sanatı alışılmadık derecede zengin ve çok yönlüdür. Sanatçının yaratıcılığı, dini temalar üzerinde büyük kompozisyonlar ve resimdeki tarihsel bir türün oluşumu için temel olarak adlandırılabilecek eserler ve harika “şiir” ve mitolojik bir tema üzerine kompozisyonlar ve çok sayıda portre içerir.
Öznel deneyimin doğrudan aktarımı, el yazısının kendisindeki duygusal ruh hali, yürütme biçiminde, belki de ilk kez geç Titian ve Michelangelo’nun sanatını, yani geç Rönesans’ın efendileri oldukları zaman açıkça etkiler.
Geç Rönesans sırasında, sanatçının şaşkın veya açıklanmış ruhunun dürtüleri, duygularının canlı nabzı artık bütünü uyumlu bir şekilde sergileme görevine uymuyor, aksine, doğrudan performans tarzında yansıtılıyor, tasvir edilen ya da hayali yaşam fenomenlerinin bakış açısını belirliyor.
Bazı durumlarda, bu, dünya bilgisinden ayrılmaya, ruhun öznel “içgörülerine” dalmaya, El Greco ile olduğu gibi, diğer durumlarda, bu, kişisel keyfiyete bağlı olarak şekillendirilmiş stilize formların soğuk bir sanatsal ve egoistik oyununa yol açabilir, – Parma tarz okulunda. Ancak sanatçının, çağın ruhunu tutkuyla bilmek, hayatta kalmak ve ifade etmek için tuttuğu zamanın büyük trajik çatışmaları tarafından yakalandığı yerde, geç Rönesans kültürünün bu tarafı, sanatsal görüntünün anında duygusal ifadesini güçlendirdi, ona samimi insan tutkusunun heyecanını verdi.
Tintoretto’nun eserlerinde bulunan geç Rönesans sanatının bu tarafı özellikle tam bir ifade.