Kırım’a adanmış yaratıcılık, Konstantin Korovin’in çalışmalarında ayrı bir sayfadır. Sanatçı, Gurzuf Koyu’nun kıyısında, yapılandırmacılık tarzında kendi tasarımına göre iki katlı bir villa inşa ettiği bir arsa aldı.
Karadeniz’deki muhteşem pitoresk bölgeye adanmış en çarpıcı eserlerden biri olan resim “Gurzuf’ta Marina”. Ressam onun içinde teselli ve sükunet aradı – kısa süre önce en küçük oğluyla bir tramvay altına giren bir kaza oldu, bacaklarını kaybetti. Korovin zor bir aile trajedisi yaşıyordu ve 1914’te mülküne emekli oldu, yaratıcılığa daldı, burada olumlu duygular çekti.
Üstat işini küçük notalardan ve üzüntüden ne kadar korumak istedi, tuvalinde ruhunda hüküm süren karanlığı nasıl önlemeye çalıştı! Sadece bu, ışık ve iyimserlikle nüfuz eden böyle parlak bir resim paletini açıklar. Bu, boğucu güney doğasının hayatını teyit eden bir şarkısıdır, bu yüzden çok ciddi ve çok renkli.
Açık iskelede geniş ağzına kadar şapkalı bir kız oturuyor. Kafenin tüm mütevazı atmosferi, adından farklı olarak turkuaz boyaların tüm tonlarıyla parıldayan küçük Karadeniz dalgalarının cömertçe oynayan güneş ışığı ile doludur.
Teknoloji açısından, resim de dikkat çekicidir – Korovin, belirli bir dekoratif efektten bahsedecek kadar renkte kontrast oluşturan geniş yerel renk noktaları, pürüzlü vuruşlar seçti. Birçok sanat tarihçisi bir resmi belirli bir büyülü dekorasyonla karşılaştırmayı sever.
Tarza gelince, Korovin’in bu çalışması bizi Monet ve Renoir’ın benzer tablolarına atıfta bulunuyor. Renk ve ışık oyunu, o anın güzelliğini ve münhasırlığını tasvir etmek için tasarlanmıştır. Çevremizdeki güzellik – Korovin izleyiciye tekrar ediyor. Burada su taşması, kar beyazı yelkenleri, çiçekli ağaçlar, renkli evlerin saçılması, Gurzuf dağlıklarının yamaçlarında, tuvalden açıkça akan Kırım havasının yaz sıcağında yoğun bir şekilde tünemiş önemli bir yelkenli yelkenli.
Sanatçı, pitoresk manzaralarıyla, yeşilliklerle boğulan Gurzuf’a çok düşkündü ve “Gurzuf’ta Marina” resmi bunun bir başka teyidi.