Bir Antwerp avukatının 18 yaşındaki kızı ile harika aşk, nişan ve düğün günlerinde Isabella Brant Rubens Hanımeli Arbor yazıyor.
Onun planı, bir çardaktaki bir bankta oturan, çiçek açan hanımeli ile dolanmış olan Rubens figürünün, yanında oturan ve elini sakince kocasının eline bırakarak Isabella Brant’a hafifçe eğildiği bir kompozisyonla temsil edilir. Bu mütevazı jest, kafa Rubens’e hafifçe eğimli, bu çifti birleştiriyor. Tümü kısıtlanmış ve ağırbaşlı duyguların abartılı bir sevgisi yok.
Rubens, sanatçı tarafından özenle boyanmış şık bir kostüm giymiş. Geniş dantel yakalı purpuin, diz altında sarı jartiyerli pantolon, bej çoraplar, dar güçlü bacak kasları, zarif jartiyerli deri ayakkabılar, yüksek tül ile şapka ve metal broş. Tüm kıyafeti, Isabella Brant’ın muhteşem, pahalı kıyafeti ile birlikte, portreye tipik bir Barok portrenin bitmiş bir görünümünü verir.
Bununla birlikte, hem Rubens hem de Isabella Brant’ın törensel portrelerde aristokratların ciddi ve kibirli pozlarından farklı olan doğal doğal pozu, bahçede beyaz hanımeli çiçekler arasında bulunan eşlerin doğal ortamı, kompozisyona rahat ve lirik bir görünüm kazandırır.
Özellikle not Rubens ve karısının yüzündeki ifade. Rubens’in açık yüzü sakin, gözleri doğrudan izleyiciye bakıyor, yüzünün düzenli ve güzel özellikleri, temiz bir sakal ve bıyık, şapkasının altından kesilmiş saç kesimi – hepsi sanatçının duruşunu ve haysiyetini vurgular. Isabella Brant’ın yüzü, sevincinin ve mutluluğunun derinliğini yansıtan hafif bir gülümseme ile ısındı.
İki figürün olağandışı düzenlemesi, Isabella’nın sürekli uyumu, tüm resmin portre bileşiminde ortak bir oval ile birbirine bağlanan figürlerin karmaşık bir hareketi ve dönüşü ile Barok karakterinin bir kompozisyonunu yaratır. İki figür birbirine bükülmüş ve Rubens ve Isabella Brant’ın birleşmiş elleri, bu soylu insanların iç rızasını ve sevgisini sembolize ediyor.
Bu resmin serbest kompozisyonunda kısmen Rubens tarafından uygulanan ve neşeli, derin kişisel deneyimlerle ısıtılan tören Barok portresinin ilkeleri, Hanımeli Arbor’u sadece Rubens’in değil, 17. yüzyılın tüm portre resminin en iyi portrelerinden biri haline getirdi.