Araştırmacılar, Van Gogh’un Saint-Remy’deki güzel hastane bahçesinin köşelerinden birini tasvir ettiğini buldu. Resmin altında süsenleri görüyoruz. Sanatçının birçok resminde bulunurlar. Oldukça dar bir yolu kuşatırlar. Yemyeşil rengiyle etkileyici bir lila çalıdan geçen kişidir. Bu tuval üzerinde merkezi bir yer kaplar. Arka planda bahçeyi çevreleyen çitleri görebilirsiniz. Karanlık bir ağaç gövdesi diyagonal alanı sınırlamanıza izin verir.
Bu tuvalin Van Gogh’un en güzel yaratımı olması tesadüf değil. Sanatçının güneyin özel cazibesini iletmeyi başardığı parlak renkleri birleştirir. Soğuk ve berrak mavi tonları hakimdir. Bush mükemmel bir hafiflik ve inanılmaz bir havadarlık kazanır. Vann Gogh, yaprakların nasıl titrediğini iletebilen gerçek bir ustadır.
Ön planda gördüğümüz çim ve çiçeklerin ihtişamı etkileyici. İnanılmaz derecede net ve incelikli bir şekilde yazılırlar. Güneş, nefes kesen aromalar ve taze bahar ile dolu sıcak bir günün büyülü atmosferine daldık.
Sanatçı tamamen doğanın bu ihtişamına giriyor. Bu şekilde, hastalığıyla ilişkili acıyı unutmak istiyordu. Koyu mavi gökyüzü bize durumunu gösterir. Sadece bu muhteşem kanvasın genel atmosferine belirli bir gerginlik getirir.
Bu resimde Van Gogh’un özel bir şekli hissediliyor. Fırça darbeleri ince çizgilerle etkileyicidir, şekiller güçlü dinamiklerle şaşırır, renkler abartılı bir şekilde parlaktır. Buradaki doku inanılmaz derecede etkileyici. Resmin, içeriden özel bir büyülü ışıkla aydınlatan sevinç yayar gibi görünebilir. Ancak bu renk isyanında ve doğanın güzelliğinde, sanatçının duygusal deneyimlerinin gücünü hissedebilirsiniz. İzleyici, doğal dünyaya girme arzusuyla hastalığın bedelini ödediğini anlıyor. Van Gogh bu resmi ölümünden bir yıl önce yazar. O zaman akıl hastaları için bir sığınaktaydı.