Marşı Evi – Paul Gauguin

Marşı Evi   Paul Gauguin

Paul Gauguin, 1892’de çarpıcı bir şekilde “Marşlar Evi” ni yazdı ve sonunda adadan ayrıldı ve Fransa’yı terk etti. Eser, yazarın ikinci Tahiti döneminin sayısız koleksiyonuna dahil edildi ve resim stillerinin karmaşık bir karışımı. Fransız Polinezyası’nın ritüel yaşamına yönelik konulara ayrılmıştır.

Yazar, Polinezya’nın tüm yetişkin nüfusunun hala kiliselerde ilahiler söylemek için bir araya geldiği bilinmesine rağmen, resmini “Marşlar Evi” olarak adlandırdı. Ancak, kilise adaların daha müreffeh köşelerinin karakteristiğiydi, bu nedenle bu köy özel olarak belirlenmiş bir evde neşeli ilahilere verildi. Kaç kişinin ilahiyi gerçekleştirmeye geldiğini izleyen Polinezyalıların yaşamında dinin ve ahlakın önemi hakkında bir sonuç var. Marş, Polinezya nüfusunun anlaşılmasında, örneğin bizim örneğimizde olduğu gibi, sadece ülkenin ve insanların yüceltilmesidir.

Yerli adalılar için bir ilah, “adaların çelenkini”, aynı zamanda sevgi ve çocukları yaratan Tanrı’nın yüceltilmesidir – hepsi hayat ve yaşam fırsatı doğurdu. Etkinliğin kendisi çok hareketli görünüyor. Şarkılara alkışlar eşlik ediyor, ancak metnin kendisi çoğunlukla sadece rahipler tarafından anlaşılıyor. Bugün, Polinezyalıların geleneksel müziği değişti ve bir Avrupa rengi kazandı. Bu, eski ayinlerin ve melodilerin kayıtlarının olmaması nedeniyle oldu. Paul Gauguin sunulan resimde festivalin geleneksel törenini adalıların şarkısının açılışını yaptı ve çağdaşı dini bir temaya daldırdı.

Ev ziyaretçilerinin ne giydiğine dikkat edin. Kıyafetleri monoton, çok renkli için ayarlanmış. İnsanların bedenleri tamamen kaplıdır. Kumaşlar bir patchwork gibi göz kamaştırıyor. Gelen herkes oturdu, bazıları uykuya daldı. İnsanların aksine, aksine, dini bir tutumdan titreyen bir korku hissetmedikleri açıktır. Sessizlik, barış işine yerleşti.

Sıfır yerçekimi atmosferi evde buffy renkleri ile akar. Gauguin çok sıcak bir palet uyguladı. Buradaki yazı tekniği süneklik kazandı, dikey yönde bir renkten diğerine yumuşak bir geçiş yaptı. Biraz suluboya gibi. Hafif ışık, odanın sonunda sarı ışığın parlamasını bozar. Bir bütün olarak işin havası, bir akşam rüyasını, sessizliğini, sakinliğini andırıyor.

1 Star2 Stars3 Stars4 Stars5 Stars (1 votes, average: 5,00 out of 5)