Prado’da saklanan “Mısır’a Uçuşta Dinlen”, Meryem Ana’yı Bebeği bir ormana karşı besliyor. Gerard David’in doğası, seleflerinin manzaralarındaki doğal kozmik özellikleri kaybeder. İzleyiciyi ormanın gerçek çalılıklarına, ağaçların yayılan dallarının altına sokar.
Kompozisyonun merkezindeki Meryem Ana figürü, David’in çalışmasının doğasında bulunan soğuk renk şemasında boyanmıştır. Dinlenmek için oturduğu devetüyü taşlarının bir arka planına karşı siluet görünüyor. Yarı kapalı gözler, ince kesilmiş bir burun, yumuşak, kabarık, çocuksu dudaklar güzel.
Madonna’nın yüzü sakin, zor düşüncelerine dalmış. Madonna Gerard David çok genç bir anne, neredeyse bir kız. Yumuşak kırmızımsı saçları şeffaf bir örtü pelerini ile sarılır. Bir eliyle bebeği aynı şeffaf cüppede tutarken, diğer eliyle çocuğun beslediği göğüsleri destekler. Eller güzelce yazılır ve güzelliği ile şaşırır. Taşların üzerindeki Madonna’nın yanında mütevazı bir hasır sepet duruyor. Arkasında, gezginlerin hareket ettiği bir orman duruyor. Onlarda aynı karakterleri tanıyabilirsiniz – Bebekle birlikte Meryem ve Mısır’a kaçan Yusuf.
Ana temayla ilgili bölümlerin resmin kompozisyonuna dahil edilmesi, Kuzey Rönesans sanatının ortak bir tekniğidir. Efendi sevgiyle manzarayı yazar, ya ayaklarda yatan Madonna’nın çakıl taşını ya da deliği taşlı toprağı kırmakta güçlükle mücadele ederek unutmaz. Mary’nin oturduğu kumtaşı bloklarına, ağaç gövdelerinin pürüzlülüğüne, gökyüzünün mavisine hayran. Resmin rengi parlak, ışıltılı. Yüzeyi emaye gibi parlıyor. Her şey, sanatçının bu resimde tam olarak ortaya çıkan virtüöz ustalığından bahsediyor.
Resim, Hollanda sanatının İtalyan resminden büyük ölçüde etkilendiği David’in çalışmalarının günbatımında yapıldı. Görünüşe göre, bu nedenle, çalışmanın bileşimi piramidal. Genel olarak, Gerard David’in “Mısır’a Uçuşta Dinlen”, derin bir huzur ve derinlik hissi ile doludur.