Sanatçının Pre-Raphaelites saflarında kalmasının üçüncü yılında boyanmış olan “Woodcutter’s Daughter”, o dönemin tüm Pre-Raphaelite eserleri arasında en açık şekilde doğa ile birleşme hissi veren “Ariel Lures Ferdinand” tablosundan sonra Milles’in ikinci manzarası oldu. Karmaşık ve belirsiz olan bu resim aynı zamanda eski ustaların ve Millerin modern şiirinin eserlerine de atıfta bulunuyor ve sosyal adaletsizlik sorunlarıyla ilgili.
“Oduncu’nun Kızı” Oxford yakınlarındaki Uizem-Woods’ta kuruldu. Açık havada yazılmış ilk büyük tablosunda, Milles daha sonra geliştirilecek teknikler ve onlardan akan stilin temelini attı. İlk önce manzarayı tamamen boyadı ve daha sonra hava kötüleştiğinde karakter yazmak için Londra’ya, Gower Street’teki stüdyoya döndü. Resimdeki figürlerin gergin dikey konumu, Van Eyck’in Arnolfini Çiftinin Portresinin etkisine tanıklık ediyor ve kahramanları ön plana çıkaran perspektifte hızlı düşüş gerçekten yenilikçi bir teknik.
Konu Coventry Patmore’un isimsiz şiirinden toplanıyor. Oduncu kızı Maud, bir bakıma Isabella kahramanının zıttı, bir şaşkın oğlu Merton’a aşık olur. Yetişkin olduklarında, aralarındaki sosyal fark herhangi bir resmi ilişkiyi engeller. Merton kızdan ayrılır, çocuğu nehirde – aşklarının meyvesi – boğar ve delirir. Milles, kahramanların ilk toplantısını tasvir ediyor: bir çocuk, küçük bir Maud’a sanatçının Covent Garden pazarında satın alınan meyvelerle yazdığı bir çilek sunuyor. Oxford arkadaşlarını ve patronları Thomas ve Martha Comb’i, Uizem-Woods yakınlarında Botley’e gitmelerini ve orada tanıştığı köy kızından birkaç eski ayakkabı almasını ve uygun bir elbise almasını istedi. Martha ve Thomas sanatçının isteğine uydular. Basit arasındaki kontrast
Daily News, 1851’deki Pre-Raphael’lerin “kuvvetli olduklarını ve şehitlerin mahkumiyetiyle dogmalarına bağlı olduklarını, ancak aynı zamanda bu ilkelere saygılı tutkulu bağlılığa saygı duyduklarını belirtti. Bunun doğrulanması, “Lumberjack’in Kızları” ndaki manzaranın canlı detaylarında ve kızın orijinal çilli yüzünde. 1886’da Milles, resmin sahibi olan üvey kardeşi Henry Hodgkinson’ın isteği üzerine Maud’u yüzünü daha zarif hale getirdi.