Paris’te Fransız Tiyatro Meydanı – Camille Pissarro

Pariste Fransız Tiyatro Meydanı   Camille Pissarro

Büyük şehrin teması 19. yüzyıl resminde mütevazı bir yer işgal etti. İzlenimcilerin kentsel peyzajı Fransız sanatına ilk tanıtanlar olduğunu söyleyebiliriz. Özellikle harika, Monet’in yoldaşı ve müttefiki C. 1890’larda, zaten ileri yaşlarda, ancak yetenek ve parlak işçilikle tamamen donanmış, Paris manzaralı birçok resim yarattı.

Fransız Tiyatro Meydanı, Pissarro’nun diğer benzer resimlerden farklıdır, çünkü sanatçının yaratıcılığının özellik özelliği özellikle dikkat çekicidir: türün unsurlarının manzaraya girmesi. Şehrin gözde bir köşesini tasvir eden Pissarro, günlük yaşamlarında insanlar olmadan düşünmüyor.

Sanatçının atölye penceresinden gördüğü küçük kare düzinelerce Parisli ile doludur: bir omnibus için sıraya girer, cadde boyunca yürürler veya arabalara binerler, kalın kestane gölgesinde konuşurlar. Tamamen özetlenen figürler, onlara yakından bakmaya çalışırken tamamen kayboluyor, tuvale özel bir canlılık anlatıyor, büyük bir şehrin küçük bir köşesinin telaşını iletiyor.

“Fransız Tiyatro Meydanı” filminde, bu ilk bakışta “bitmemiş” kompozisyon dikkat çekici. Pissarro’nun bileşimsel çözümlerin doğal mimarisi burada ortaya çıkıyor. Resim dikey ve yatay olarak eşit parçalara ayrılmıştır. Hassas bir hesaplamaya sahip yuvarlak ağaç bölmeleri, kompozisyonun netliğini ve istikrarlı dengesini sağlayarak tuvalin dörtgenine sığar. Pissarro resmindeki alan, renkli katmanın dokusu ile vurgulanır: sıkıca, yoğun bir şekilde yazılmış, neredeyse hayali olan “corpus”, ön planda kestane yaprakları, arka planın ince, şeffaf bir resmini ortaya koyar.

Renk, resmin genel neşesine, neşeli ruh haline katkıda bulunur. Pissarro’nun kentsel manzarasına güneş ışığı nüfuz eder. Binaların duvarlarının açık kahverengi ve krem ​​tonları ve güneş tarafından aydınlatılmış kaldırım, gri-mavi şeffaf tonlar, ağaçların yemyeşil, pencerelerde çizgili “markizlerin” kırmızı lekeleri – her şey tek bir büyük renkli akorla birleşir.

Resim, Hermitage’a 1930’da Moskova’daki New Western Art Eyalet Müzesi’nden girdi.

1 Star2 Stars3 Stars4 Stars5 Stars (1 votes, average: 5,00 out of 5)