Portre “Yazışma” – Albrecht Durer

Portre Yazışma   Albrecht Durer

“Yazışma” – Albreth Durer’in en parlak portrelerinden biri. Portrede tasvir edilenin prototipi kim olduğu bilinmemektedir, sanat eleştirmenleri çok tartıştılar ve spekülasyon yaptılar, ancak fikir birliğine varmadılar. Bu nedenle, sadece resmin anlamını ve sanatsal değerlerini anlayacağız.

Dinin toplumun siyasal ve ruhsal yaşamında temel bir rol oynaması gerektiğine inanan din adamı. Albrecht Dürer yüzünde çılgın bir ifade olan bir din adamını canlandırdı. Yansıma yok, maneviyat yok – sadece inatçı inanç. Misyonunu kilisenin çıkarlarını koruma konusunda görür ve bu konuda sarsılmazdır.

Bu dönemde, fermantasyon toplumda büyüdü, insanlar satılan ve aptallık olarak kabul edilen hoşgörülerin yayılmasından memnun değildi. Papa X. Leo, hoşgörü satışını uç noktalara getirdi. 31 Ekim 1517’de Martin Luther, “95 tezini”, özellikle Reformun başlangıcına işaret eden hoşgörülerin satışına karşı Katolik Kilisesi’nin mevcut istismarlarına karşı çıktığı Wittenberg Kalesi Kilisesi’nin kapılarına çiviledi.

Dürer sanatçının sezgisini hissetti ve sadece bir din adamını değil, bir kaleyi tasvir etti. Güçlü inatçı çenesine ve güçlü iradeli ifadesine dikkat edin. Geri adım atmayacak ve yol vermeyecek. Reformasyon eşiğinde, ilerde şiddetli ve acımasız bir mücadele…

Resmin bileşimi basittir ve renkler sınırlıdır, nötr bir arka plan üzerinde siyah giysiler parlak aydınlatılmış bir yüzü vurgular. Bilinmeyen bir din adamının güzel kırmızımsı saçları vardı, ama çok koyu gözbebekleri olan gözleri tüm dikkati çekti, her şey içlerinde boğuluyordu – hem düşünceler hem de umutlar… Sadece uzlaşma. Dürer’in insan psikolojisini hemen anlaması şaşırtıcı değil, tuvalde nasıl ifade edileceğini biliyordu. Yüzyıllar boyunca sanatçının niyeti ve eserinin özü bize ulaşır. Bu nedenle, Albrech Dürer mükemmel bir sanatçı ve “Din Adamı” portresinin başyapıtlarından biri.

1 Star2 Stars3 Stars4 Stars5 Stars (1 votes, average: 5,00 out of 5)