Saint Mary Denizi – Vincent Van Gogh

Saint Mary Denizi   Vincent Van Gogh

Van Gogh’un pitoresk resim “Saint Mary’de Deniz” oldukça gergin ve dürtüsel bir manzara sunuyor. Tuvalin çoğu deniz görüntüsüdür. Su yüzeyi, deniz enerjisinin türbülanslı, türbülanslı su enerjisi akışı olarak tasvir edilmiştir. Dalgaları tasvir eden fırça darbeleri kalın bir yağlı boya tabakasına uygulanır, kanvas aşırı yüklenir ve resmin dinamikleri aşırıdır.

Görüntü düzlemi suyun çok yönlü ve uzlaştırılamaz hareketini en doğru şekilde iletir. Deniz çalkantılıdır, derinliklerinin enerjisi yüzeye çıkmıştır ve küçük ve belki de genel su kütlesine kıyasla küçük olan küçük yelkenli tekneler tarafından rahatsız edicidir.

Deniz merkezi bir şekilde hareket eder ve iç yaşamı, dürtü, gelişmiş nefes alma ve var olma arzusunu hissettiği amansız hareketiyle izleyiciyi yakalar. Deniz, bir güç, sonsuz bir dönüş, sonsuz bir sessiz akış, bilinç akışına benzer.

Saint Mary’deki deniz çok renkli ve çok yönlüdür. Gökyüzü neredeyse uçucu ve renkli olarak belirsiz. İki alan birbiriyle birleşiyor gibi görünüyor: gökyüzü denizin dürtülerini yansıtır ve su elementi yukarı doğru yükselir, gökyüzüne ulaşmaya ve delmeye çalışır, havayı nemle doyurur ve kötü havaları uyandırır, dünyayı uyarır ve fırtınaya neden olur. Çok sayıda teknenin beyaz yelkenleri resmi canlandırıyor, anın gerçeği, deneyimin gerçekliği ile doyuruyor.

Renkli vuruşlar rüzgarın kendisi tarafından tasvir edilmiş gibi çizilir: gusty ve yakında. Denizin ana görüntüsü aynı zamanda parçalanmış ve bütünüdür. Bu bir oyun değil, sadece bir resim değil – bu hava, muhtemelen var olduğunuz yaşamın bir parçası, bu denizi, bu renkleri, bu anlık hayatı görmek için yaşıyor. Umutsuzca hızlı, umutsuzca yakında zaman uçar, hayat geçer. Çevreleyen gerçeklik ve onu renklendiren renkler – her şey gözlerimizin hemen önünde değişir. Deniz, zaman gibi renkleri karıştırır, ışığı ve gölgeyi iterek yeni görüntüler ve boşluklar çıkarır.

Deniz bir istikrarsızlık, sürekli hareket, sürekli yeniden doğuş alanıdır. Görüntü dışa doğru yırtılmış görünüyor; tuval bunun için yeterli değil. Denizin kesin olarak tanımlanmış herhangi bir çerçeveye alınamayacağı ortaya çıkıyor; karşı konulmaz sınırların sınırlarının ötesine geçiyor. Yelkenlerin üst kısımları sanki tuvalin sıkılığını algılıyormuş gibi resmin kenarlarına yaslanıyor. Bu görüntü, aşırı ayrıntıya odaklanmadan ana şeyi yakalayan bir fotoğrafa benziyor.

1 Star2 Stars3 Stars4 Stars5 Stars (1 votes, average: 5,00 out of 5)