Fransız sanatçı Jean Baptiste Düşler çalışmalarında “Aydınlanma Çağı” nın estetik zevklerini aktarmaya çalıştı. Portreler ve günlük kompozisyonlar gibi ona büyük şöhret getirmeyen tarihi konular üzerine resimler yaptı.
Bununla birlikte, tarihi resimler büyük sanatçının çalışmasının ayrılmaz bir parçasıdır. Bu resimlerden biri, sanatçının 1769’da halka sunduğu “Septimius Severus ve Caracalla”. Resim halktan fırtınalı bir tepki uyandırdı ve bu da bu işi düşük olarak değerlendirdi.
Resmin konusu baba ve oğul arasındaki ilişkidir. Caracalla, daha hızlı bir imparator olmak için ağır hasta babasının ölümünü hızlandırmaya çalıştı ve hayatını denemek için planlar yaptı. Babam oğlunu ihanetten mahkemm ediyor. Septimius Severus, gri ipek kumaşlarla örtülü imparatorluk yatağında oturuyor ve yakınlarda duran oğluna sitemli bir jest gösteriyor. İmparatorun yüzündeki sert ifade suçlamalarının ciddiyetini gösterir. Yatağın yanındaki masada, babanın elinin zaten ulaştığı bir kılıç yatıyor.
İmparatorun bedeni çıplaktır ve genç fiziği artık görünmez. Başı tamamen gri saçlarla kaplıdır. Caracalla, aşağı bakıyor, babasından uzak duruyor. Zırh giymiş, omuzlarının üzerine bir paludamentum askeri pelerini giydirilmiş.
İmparatorluk kutusunun başına yakın olan, Septimius Severus’un konuları fısıldayarak, neler olduğunu tartışıyor. “Septimius Severus ve Caracalla” tablosu bu tarihsel anın gerginliğini ve trajedisini yansıtıyor. Bir baba, oğlunu zulümleri için asla affedemez. Grez’in çağdaşlarının bu eserle ilgili eleştirilerine rağmen, sanatçının akademik resim geleneklerinde gerçekçi bir şekilde yazılmış önemli bir eseri olmaya devam ediyor.