Tren istasyonu: istasyon kare, gişe penceresi, ağaçlar, belirsiz apron erişim. Meydanda, kadınlar, çocuklar, erkekler bize sırtları ile. Sağdaki resmin derinliklerinde, rahip bir standda genişletilmiş bir kitabın, mum ışığında bir duvarın, üzerinde bir simgenin önünde. Nereye bakmalı, ne düşünmeli? Soldaki ödeme penceresi: altta siyah, üstte sarı ve pencerenin üzerindeki “ödeme” kelimesi beyaz zemin üzerine yazılır. Sağda, önünde ve sarı duvarın üstünde çok kalın bir siyah rahip var – gişe penceresinin renklerinin tekrarı.
Rahibin aksine, tüm insanlar ince ve açık, gri veya kırmızı cüppelerdir. Sıkı siyah elbiseli sadece genç bir adam. Onunla birlikte beyaz bir kız. Yeni evliler? Siyah ve sarı bir gişede satın alınan bir bilet, yakın bilinmeyen geleceğe seyahat etme hakkıdır: bir hafta, bir aylık yaşam. Bu nedenle, platform çok belirsiz. Biletin siyah kısmı, yemek, konut, ev işleri, aile, acil planlar ile ilgili günlük endişelerden bahsediyor. Biletin sarı payı manevi yaşamdan, ahlaki ilkelerden ve insanların birbirleriyle olan ilişkilerinden bahsediyor.
Şimdi hepsi yolculuktan önce istasyonda toplandılar ve Tanrı’dan onları kutsamalarını, bir sonraki yaşamlarında onlara yardım etmelerini istediler. Rahip, kendi adına, sarı, manevi duvarın önünde konuşur. Ama rahip siyah, şişman, – sadece dünyada, cömertçe beslediği doyumsuz rahim vücudun ihtiyaçları ile yaşıyor. Sanatçı, işten zayıf, parlak kıyafetler giymiş basit insanların, Tanrı’nın resmi hizmetçisinden ahlaki olarak daha saf ve daha iyi bir kadere layık olduğuna inanıyor.