Yeşil Dolgu – Albert Marche

Yeşil Dolgu   Albert Marche

Marche ilk olarak Fauvistlerle ortaya çıktı ve ilk tuvalleri, genç Matisse’in çalışmalarını ayırt eden aynı keskin parlaklıkla karakterize edildi. Ama bir buçuk yıl sonra, Marche bu akımdan ayrılıyor. Eserinin doğası değişiyor: renkler daha kısıtlı ve uyumlu, sanatçı atmosferi aktarma sorunuyla daha fazla ilgileniyor. Fovizm’in bir mirası olan Marche, cesur renkli genellemeler ve Valers ile birlikte saf sonorous renk kullanımı eğilimindedir.

Marche tarafından oluşturulan çok sayıda manzara arasında, yaklaşık yarısı Paris manzaralarıdır. Yaratıcılığıyla Marche, İzlenimciler tarafından başlatılan geleneği sürdürdü ve geliştirdi. Tuvallerinde, Paris’in görünümü unutulmaz karakteristik özellikler kazandı. Sanatçı, şimdi güneşin altında pırıl pırıl, sonra sonbahar yağmurlarından kasvetli ve karanlık olan Seine’yi yazmak için özellikle istekliydi, ardından nehrin suları sarımsı bir renk aldığında puslu kış günlerinde tasvir ediyor…

“Yeşil set” Marche resminin harika bir örneğidir. Bu resim yeteneğinin ayırt edici özelliğini göstermektedir: yapısal olarak net, kolayca görülebilir bir kompozisyon oluşturma yeteneği. Ufuk yükselir, setin çizgileri çapraz olarak resmin uzayıyla kesişir. Ancak kompozisyonun dinamizmi “düz” renkle dengelenir: Fovizm derslerini öğrenen Marche, renk perspektifini kasten zayıflatır.

Boğucu bir yaz gününün izlenimini iletmek için, resmin renk şemasını birkaç, ancak kesinlikle kesin olarak bulunan oranlara indirir: beyaz ve açık renkli uçakların aksine, ışıkla dolu gibi, lila gölgeleri özellikle derin ve soğuk görünür. Yoğun yeşilliklerin parlak yeşillikleri, güneşten kahverengi gibi, kırmızımsı lekelerle “kırılır”. Sıcak bir günün hissi, Marche’nin leylakla sokağın ortasındaki ağaçların gölgelerinin net hatlarını vurgulamasıyla da artıyor.

Zıt prensiplerin kombinasyonu – mimari klasiklerin ve güdüdeki günlük yaşamın bir kombinasyonu, dinamizm ve aynı zamanda kompozisyonun sıkı bir şekilde hesaplanması, yarı tonların ve saf rengin kullanımı – manzaralara benzersiz bir karakter kazandırır, çalışmalarına hem yaşamın özgünlüğünü hem de yeni resimdeki doğal algıyı arttırır. Resim, Hermitage’a 1930’da Moskova’daki New Western Art Eyalet Müzesi’nden girdi.

1 Star2 Stars3 Stars4 Stars5 Stars (1 votes, average: 5,00 out of 5)